31 Ağustos 2012 Cuma

KISA BİR MOLA :)))


28 Ağustos 2012 Salı

ÇOCUKLARA TUVALET ALIŞKANLIĞI KAZANDIRMAK....




Merhabalar,

Ben bu konunun uzmanı değilim , sadece ben de bir ANNEyim. Takip ettiğim blogger anneler var çok ta güzel yazılar yazıyorlar, deneyimlerini paylaşıyorlar.Zevkle okuyorum.Benim hamilelik dönemimde bloglarla bu kadar içli dışlı değildim, evde geçirdiğim doğum izni sürecimde farkındalığına ulaştım şimdi nur topu gibi dört tane blogum var ve hepsini çok seviyorum. Neyse konuyu dağıttım sanırım tekrar özüme döneyim :)) 

Yaklaşık 9 ay süren gebelik sonucu O mucize varlığı kucağınıza aldığınızda tüm sıkıntı ve çektiğiniz acıları unutuyorsunuz. Asıl süreç bundan sonra başlıyor çünkü. Bakımı, emzirmesi, aşıları v.s. Ve bebeklikten çocukluğa geçerken bırakılması gereken süreçler var. Örneğin emzirme çalışan annelerin çocukları maalesef bu süreci biraz daha erken noktalıyorlar. Sonraa emzik ve biberon kullananlarda bunların bırakılması zamanı geliyor, diş ve damak gelişimini olumsuz etkilememesi açısından, 6 aylıkken ek gıdalara yavaşça ve yumuşakça geçiş dönemi. Allah'a çok şükür ben bu dönemleri kolaylıkla atlattım. Eğer unuttuğum noktalar varsa lütfen yorum kısmına yazmanızı rica ediyorum.



Şimdi gelelim asıl konumuza. Başlıkta da belirtmiş olduğum gibi benim için en önemlisi ve biraz zorlu olan süreç bezden kesip tuvalet alışkanlığını kazandırmaktı, sağlıklı bir şekilde. Artık elimizin altında internet dediğimiz koca bir ansiklopedi var uzmanların sesine hepiniz kulak vermişsinizdir ama bu öneriler herkes için uygun olmayabilir. Her çocuk farklıdır, alışma süresi, algılama, yatkınlık v.s. Uzmanlar derki tuvalet alışkanlığına 18-24 ay arasında başlamak gerekir, önce konuşulacak, anlatılacak, eğlenceli bir hale getirilecek çünkü bir kere çocuk korkarsa alışma süreci çok uzun sürebiliyor. Birde yaygın bir kanı var o da şu çevremde kız ve erkek çocuk sahibi eş, dosttan edindiğim izlenimlerden biri de kız çocuklarının erkek çocuklarına oranla bu alışkanlığı daha çabuk kazandıklarıydı. 

Benim oğlumda biraz geç alışanlardan geç olsunda güç olmasın derler ya.. 3 yaşında bu alışkanlığı kazandı. Bu yaz Haziran ayında ,sırf başında durayım ben öğreteyim diye yıllık iznimin bir haftalık kısmını kullandım o bir haftayı tahmin edebilirsiniz , evde yerler bir güzel gölet :)) ve mis gibi kokularla bezeniyor. Ama bir şekilde 1 hafta içinde bu alışkanlığı kazandırmayı başardım hem de gündüz ve geceyi aynı anda bıraktırarak, inanın böylesi çok daha kolay oluyor, çocuk artık hiçbir zaman diliminde bez takmayacağını biliyor. Sizlere aşağıda maddeler halinde aktaracağım, uyanda olacaktır elbette uymayanda ama birazcık faydalı olabilirsem ne mutlu bana :))) Şimdi sizleri listemle başbaşa bırakacağım, bunlar tamamen benim deneyimlediklerim. 



  • Öncelikle tuvalet alışkanlığına başlayacağım tarihten bir hafta önce işe oğlumla konuşmakla başladım. 1 hafta boyunca; 1 hafta sonra artık bezi çıkaracağımızı gece ve gündüz çişini artık tuvalete yapacağını, onun yaşındaki tüm çocukların artık bez takmadığını, artık marketlerin onun yaşındaki çocuklara bez vermediğini v.b. telkinlerde bulundum.



  • 1 hafta sonunda bezi çıkaracağımız cumartesinden bir gece önce yatırırken sabah kalktığımızda artık bezi çıkaracağımızı , altındaki bezin son bez olduğunu, başka olmadığını söyledim. Sabah kalktığımızda ilk söylediği şey hadi anne bezi çıkartalım oldu. Tabiki ilk seferler altına kaçırdı günde kaç kere üstbaş değiştimizi hatırlamıyorum. Ama 2 gün sonra çişini tuvalete yapmaya başladı. 4-5 gün sonrada kakasını tuvalete yaptı. 1 hafta sonunda zafer benimdi. Rahatlığına alışınca artık , bu sıcaklarda bacaklarını sıkan terleten birşey olmayınca onunda çok hoşuna gitti. Ama bir hafta tamamen alışana dek kabustu tabiki, anneler bilir.


  • Son birşey daha unutmuşum yazmaya. Planlı programlı olduğu için bu işler son aldığım bez paketini bir numara küçük almıştım :)) Çok işe yaradı. Çok rahatsız oldu çünkü bezin sıkmasından , bununda alışkanlığını kısa sürede kazanmasında rolü olduğunu düşünüyorum.



BÜTÜN ANNELERE KOLAY GELSİN :)))



27 Ağustos 2012 Pazartesi

MİM; KONUSU FAVORİ




Mim konusunda oldukça tembelim hem yapmak istiyorum hem de ay şunu yapayım sonra yazarım birazdan diye hep kulak arkası ederim ama bundan sonra üzerimdeki ağırlığı şöööyle bir silkip bende cevaplayacağıııııııım :)))

Bu mimi henüz tanıştığım blogger olan PEMBE EVREN 'in blogunu gezerken gördüm , istedim sağolsun beni kırmadı, e davete istirak etmemek olmaz değil mi:))) Çok güzel cici, kıpır kıpır, fıkır fıkır bir arkadaşımız bu aralar pek bir telaşı var merak ediyorsanız tıklıyorsunuz :))   

Veeeeeeeeee bu postumu okuyan ve cevaplamak isteyen herkesi MİM'liyoruuuuuuuuuum, duyduk duymadık demeyin, yorum kısmına yazarsanız bende sizi ziyaret eder cevaplarınızı okurum.

1) Favori Rengim: 
Elbette sarı-lacivert :))) Hiç belli olmuyor değil mi hangi takımı tuttuğum :))))

2) Favori Hayvan:
Kesinlikle köpekler, hem çok sadık hem de hisleri kuvvetli canlılar.Bir gün bahçeli bir evim olursa kesinlikle köpek alırım.

3) Favori Sayı:
 13 evet yanlış okumadınız okul yıllarımdan kalma okul numaram 13'tü ve sonradan da çok hikmetini gördüm :))

4) Favori İçecek:
 Churcill buzzzzzzzzzzz gibi soda, limon ve tuz. Yazın terle kaybettiğimiz mineraller  ve c vitaminini anında yerine  koyuyorsunuz :))

5) Facebook? Twitter?: 
Her ne kadar çok takılmasam da her ikisindende hesabım var, postlarımı ilk oradan paylaşıyorum.

6) Tutkunuz : 
Kesinlikle oğlum Ergin ve kitaplarım :)) ( bu arada bir mim daha var en kısa zamanda onada yer vereceğim kitaplarla ilgili )

7) Hediye almak mı vermek mi?
 Her ikiside.Hem mutlu etmeyi hem de mutlu edilmeyi severim, özel seramoniyle verildiğinde dünyanın ennnnn mutlu insanı olurum :))

8) Favori Gün:
 Kesinlikle Cuma yaşasın hafta sonuuuuuuuuuuuu ve cumartesi pazar günleri gazetelere gömülme :))

9) Favori Çiçek :
 Lilyum..... Şahane , kokusu, silüeti, dokusu yıllardır hayranım ...........


Bu güzel lilyum paketi bendenizden sizlere gelsin sevgili blogger dostlarım :)) İyiki varsınız....

26 Ağustos 2012 Pazar

SAHİLLERİN EN İYİ 10 PAZARI


Sevgili blog dostlarım bu post'um pazarseverler için tatilde bile olsa pazardan vazgeçemeyenler için hazırlanmış bana da sizlerle paylaşmak kalıyor.İyi tatiller iyi pazar alışverişleri :))


SAHİLLERİN EN İYİ 10 PAZARI

1) Ayvalık Pazarı

Perşembe günleri Ayvalık merkezde kuruluyor. Halkın kendi bahçelerinde ürettiği meyve ve sebzeler satılıyor. Kıyafet bölümü de var. 


2) Alaçatı Pazarı

İzmir'in gözde tatil beldesi Alaçatı'da cumartesi günleri kuruluyor. 1994'ten beri kurulan pazara Urla, Tire ve Milas başta olmak üzere çevredeki köylerden ürünler getiriliyor.

3) Bodrum Pazarı

Perşembe ve cuma günleri kuruluyor. Çok çeşitli sebze ve meyveleri bu pazarda bulabilirsiniz. Çeşitli otlar ve zeytinle yapılan bazlama adındaki ekmekleri meşhur.

4) Yalıkavak Pazarı

Bodrum'un Yalıkavak Beldesi'nde perşembe günleri kuruluyor. Pazarda yörenin bahçelerinde yetiştirilen sebze ve meyveler , şarküteri ürünleri, baharatlar, otlar, tatlılar, kuru meyveler, giyecek, oyuncak, hediyelik eşya satılıyor.


5) Milas Pazarı

Muğla'nın Milas ilçesinde cuma, cumartesi, pazar günleri kuruluyor ama bunların arasında en fazla rağbeti salı günü kurulan pazar görüyor. Yerli ve yabancı birçok turist buradan alışveriş yapıyor.

6) Muğla Pazarı

Yaklaşık 30 yıldır kurulan semt pazarı sebze, meyve ve otların çeşitliliği ile ilgi görüyor. 

7) Bartın Pazarı

100 yılı aşkın süredir salı ve cuma günleri kurulan pazar yerel şiveyle " Garılla Pazarı " olarak anılıyor

8) Tire Pazarı

Salı günleri kuruluyor. Her salı sabahı belediye hoparlörlerinden Pazar duası okunuyor ve alışveriş başlıyor. Sebze, meyve, peynir, çökelek ve yağların dışında iğne oyaları, kanaviçeler gibi ürünleri de bulabilirsiniz.

9) Edremit Pazarı

Çarşamba günleri kuruluyor. Pazarın ilgi gören ürünleri arasında köylü kadınların evlerinde yaptığı yufka, yoğurt, peynir gibi ürünler ağırlıkta. Bunların dışında tekstil ürünleri, ayakkabı, plaj gereçleri de bulabilirsiniz.

10) Antalya Pazarı

Cuma günleir kurulan pazarda taze sebze ve meyve dışında ev yapımı ekmekler, yöreye özel yemek malzemeleri, çeşitli peynirler, reçeller, özel marmelatlar da var. 






*Liste Hürriyet Cumartesi Eki'nden alınmıştır.
*Fotoğraflar internetten alınmıştır.

25 Ağustos 2012 Cumartesi

OKUDUM BİTTİ ... SUNAY AKIN - BİR ÇİFT AYAKKABI






Arka Kapak

Sunay Akın, bu kez Bir Çift Ayakkabı'yla çıkıyor insanlık tarihinin bilinmeyen tozlu yollarındaki macerasına.

Bir Çift Ayakkabı kimi zaman boya sandıklarındaki hayat ağacı imgesine dönüşüyor, kimi zaman koskoca bir padişahın imdadına yetişiyor. Ay'ın, sinemanın, sanatın, aşkın, savaşın, vd. tarihine ışık tutuyor.

Muhtaç olmasın diye, evden kaçan karısının ayakkabısının içine para koyan terk edilmiş koca kimdir? Van Gogh'un tablosunda ters çevirdiği ayakkabının sırrı…

Abdülaziz İstanbul'u dünyaya nasıl gezdirdi? Hayat ağacı'nın boyacı sandıklarındaki sureti… Kız Kulesi, pabuçlarını nereye düşürdü? Galata Köprüsü'nden geçen en büyük ayaklara nasıl ayakkabı bulundu? Dünya'nın giriş kapısında kimlerin ayakkabıları duruyor?

Kıvrak hareketlerle oynatıyor kalemini Sunay Akın ve izini sürdüğü hikâyelerin her bir parçasını ustalıkla yerlerine yerleştiriyor. 



BENCE......

Sunay Akın kitaptaki tüm hikayelerinde konuyu bir şekilde bir çift ayakkabıya bağlıyor ve bunu çokta güzel başarıyor.Konunun nasıl olupta ayakkabıya bağlandığını anlamıyorsunuz bile..
Kız kulesindeki kitaplığın nasıl olupta ayakkabı rafına dönüştürüldüğünü;
Nuh'un gemisinin ayakkabı boyama kutularında nasıl resmedildiğini;
Kemalettin Tuğcu'nun hikayelerinde acınası durumdaki çocuklarla kendi çocukluğunun en acı tecrübelerinin kesiştiği noktayı;
Charlie Chaplin, Nazım Hikmet, Ay'a ayak basılmasıyla ayakkabı arasındaki ilişki ve daha nice tarihsel olayların içeriğini bir çift ayakkabı hikayelerine nasıl bağlandığını merak ediyorsanız bu kitabı okumalısınız.
Okuyor, öğreniyor ve eğleniyorsunuz...






21 Ağustos 2012 Salı

AĞUSTOS KUTULARIM :))


    AĞUSTOS VANİLYA CLUB.........



Vanilya Club'ın Ağustos kutusu aslında 1 Ağustos'ta tamda doğumgünümde elime ulaştı :)) İlk hediyemi almıştım fakat daha yeni postunu yayınlayabiliyorum o aralar bilgisayarım tamire gitmişti tam bayram öncesi elime ulaştı ancak sizlere aktarabiliyorum. Ama ilk kutuya göre biraz daha az özenle hazırlanmıştı sanki sadece dış kargo kutuya konulmuştu sarı kutusu yoktu e haliyle "kutu" adına yakışmamıştı ama içeriği güzeldi.Sadece tek birşeyi fotoğraflayamamışım oda hemen kullandığım içindir. Tek kullanımlık -seyahat için ideal bir ürün- diş macunlu diş fırçası poşetinden çıkart fırçala ve at. Çok köpürmediği için beni pek tatmin etmedi :)) alışmışız beyaz beyaz köpürene dek dişleri fırçalamaya kuduz olmuş gibi :))))



AĞUSTOS LİLA KUTU......

Bu ay birincisi elime ulaşan Lila kutu hediye ürünleriyle beraber dopdoluydu. Hemen fotoğrafladım elime 14 Ağustos gibi ulaştı çok şık bir kutuya sahipti bakalım ikinci ayda da bu özen devam edecek mi :) İhtiyacım olan ve almayı düşündüğüm bir üründe pudraydı ve kutuda gördüğümde çok mutlu oldum hemen rengini denedim ve arasam denesem ancak bu kadar uyardı.







18 Ağustos 2012 Cumartesi

EN İYİ 10; BAYRAMDA KAFA DİNLEMEK İÇİN 10 ADRES

Merhabalar böyle son dakikaya bırakmak istemezdim bu güzel listeyi ama bilgisayarım iki haftadır tamirdeydi son dakkaya yetiştiriyorum yakalayabilenler veya bundan sonra kafa dinlemek için güzel adresler arayanlara rehber olması dileğimle:)) hemen aktarıyorum veee Hayırlı Ramazan Bayramı geçirmeniz dileğiyle diyorum sizi listeyle başbaşa bırakıyorum....


BAYRAMDA KAFA DİNLEMEK İÇİN EN İYİ 10 ADRES 

1) HALFETİ BARAJ GÖLÜ / ŞANLIURFA


Halfeti, B,recik Baraj Gölü sebebiyle sular altında kalmış bir yerleşim yeri. Su altında kalan yapıların çatıları ve caminin minaresi görünüyor. Rumkale'de çay molası verip bu manzarayı izleyebilir ve dalış kurslarından birine katılabilirsiniz.



2) KRİSKA'S HOUSE / BURSA


İznik'ten 20 km. önce Keramet Köyünde bulunmakta. Zeytin ağaçları ve çiçeklerle bezenmiş bahçesi var. Ailecek sakin bir tatil geçirmek isteyenler için ideal bir yer. Yürüyüş parkurları mevcut. 9 kişinin rahatça kalacağı evin bir gecelik fiyatı 600 lira. Tel: (536) 687 20 49



3) TİRE - BİRGİ  / İZMİR


Eski konakları, süslü evleri ve medresesiyle şirin bir belde. Yağlı kebabı ve kıtır ekmekle servis edilen köftesi meşhur. Birgi'de kalacak yer olmadığı için Ödemişte kalmak en iyi çözüm.Ödemiş'e 7 km. uzaklıkta. 


4) MAZI  /  MUĞLA


Tertemiz denizi, yeşil doğası, anıt ağaçları ve kayalarıyla Bodrum'un yanı başında bir köy Mazı. Dalış yapabilir, balık tutabilir veya motor kiralayıp diğer koyları gezebilirsiniz.



5) AMAZON KOYU  /  MUĞLA


Gökova Körfezi'nin en kıvrımlı koylarından biri. Suyu temiz ve derin. Etrafta beton yapı yok. Kanoyla gezintiye çıkabilir, balık tutabilirsiniz.


6) BARHAL  / ARTVİN


Barhal çayı yüksek dağlarla çevrili bir vadinin içinden akıyor. Kaçkar dağına tırmanmak, kano, nehir kayağı ve doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için ideal.



7) YUKARI KAVRUN YAYLASI  / RİZE


Rize'nin 2240 metre yükseklikte bulunan en büyük yaylası. Ağustos - Eylül arası " Vartevor " adında şenlikler düzenleniyor. 2 pansiyon, 3 kafe, 1 kahvehane bulunuyor.



8) SPİL DAĞI  /  MANİSA


Manisa'ya 24 km.lik mesafede bulunmakta. Arazinin yapısı dağcılık, doğa yürüyüşü, atıcılık için uygun. Bungalov ve taş evlerde kalabilirsiniz.



9) KAPIDAĞ YARIMADASI  /  BALIKESİR


Balıkesir'in Erdek ilçesine bağlı yarımada, İstanbul'a karayoluyla 370 km. Seyit Gazi Tepesi'ndeki kale burçlarını ve Hadrianus Tapınağı'nı mutlaka ziyaret edin. 




10) ISTRANCA DAĞLARI  /  KIRKLARELİ


Istranca Dağları Trakya'nın Karadeniz kıyılarına paralel, Bulgaristan'dan İstanbul'a kadar 300 km.'lik bir dağ zinciri. En yüksek bölümü Demirköy. Doğa yürüyüşü yapabilir, dağ eteklerindeki restoranlarda yemek yiyebilirsiniz. Dupnisa Mağarası'na uğramayı unutmayın.


*Liste Hürriyet Cumartesi Gazetesi'nden alınmıştır.
*Fotoğraflar internetten alınmıştır.



9 Ağustos 2012 Perşembe

OKUDUM BİTTİ... SERDAR ÖZKAN / KAYIP GÜL 2



ARKA KAPAK YAZISI
Kalbinizin içinde mucizevî bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Kalbinizin içindeki odalarda Kayıp Gülünüzü, Ölümsüzleri, Ruhu ve Sevgi'yi aramaya?

Hazırsanız, keyifli okumalar.

Kanada'dan Japonya'ya, Brezilya'dan Çin'e dünyanın dört bir yanında okurların büyük beğenisini kazanan Kayıp Gül, Türkiye'de 84 hafta Çok Satanlar listelerinde kaldı, 2010 yılının en çok okunan romanı oldu.

Kayıp Gül 2: Ölümsüz Kalp dünyanın en çok dile çevrilmiş romanları arasında yer alan Kayıp Gül'den esinlenilmiş, yüreğinizi ısıtacak yeni bir roman.


BENCE....

Rüyalardan, düşlerden, fantastik romanlardan hoşlanıyorsanız tam size göre. Diana'nın yine içsel bir yolculuğuna tanık olacaksınız. İkiz kardeşi ! Mary'yi kurtarmak için zorlu yollardan nasıl geçtiğini, verdiği kararlarda nasıl zorlandığını ama bir süre sonra aklını değil kalbini kullanmaya başlaması ve yüreğinin sevgi ile dolması ile kitapta yine sürpriz bir son sizleri bekliyor.



CANIM OĞLUM ERGİN'İM

Lilypie Fourth Birthday tickers

Special design for Hayat Her Daim Güzel by GeCe